Covid 19 sonrası ilk kez yüz yüze yapılan Afrika Birliği 35. Zirve toplantısında açılış konuşmasında Etiyopya Başbakanı Dr. Abiy Ahmed Ali, Afrika kıtasının BM Güvenlik Konseyi’nde temsil edilmemesinin adil olmayacağını, mevcut küresel gerçekler dikkate alınarak Birleşmiş Milletler teşkilatında mutlak suretle köklü reforma gidilmesi ve Afrika Birliği’nin 2005 zirve toplantısında üzerinde uzlaşılan “Ezulwini Mutabakatı” (Ezulwini Consensus) gereği Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde Afrika’nın iki kişiyle temsil edilmesi gereğini vurgulaması 54. Hükümetin Başbakanı Prof.Dr. Necmettin Erbakan Hocamızın haklılığını bir kez daha teyit etmiş oldu.
Afrika’da açlık çeken kişi sayısı 2020 yılında 282 milyona yaklaşırken, gıda yetersizliğinin negatif etkileri ne yazık ki milyonlarca çocuğun gelişimini de olumsuz etkilemektedir. Bugün gelinen noktada her beş Afrikalıdan birisi açlık ile yüz yüze kalmaktadır.
Özellikle son dönemlerde yaşanan ekonomik sorunlar ve dış borç yükü Afrika’yı temelden sarsmaya devam etmektedir. Borcun Gayri Safi Milli Hasılaya oranı 2014 yılında %40 düzeyinde iken, bugün ise bu oran %70 düzeyine yükselmiştir. 2014 yılında sadece dört Afrika ülkesi yüksek borçtan dolayı haciz riski taşırken bugün ise on yedi ülke benzer sorunlarla yüz yüzedir.
Bunun sonucu olarak, güven ve istikrar ciddi boyutlarda zayıflık gösterdiğinden özellikle Sahel bölgesi başta olmak üzere, Afrika Boynuzu, Büyük Göller bölgesi ve Güney Afrika’da terör olayları hızlı tırmanış gösterirken özellikle Çad, Gine, Mali, Sudan, Tunus, Burkina Faso’da yaşanan askeri darbeler ( coup d’état) ve Gine Bissau’da meydana gelen darbe girişimi istikrarsızlığı da beraberinde getirmektedir.
Afrika’da kolonyal anlayışını ekonomik boyutta sürdürmekte olan Batı ve özellikle Fransa’ya karşı son dönemlerde farklı Afrika ülkelerinde gerçekleştirilen gösterilerin farklı yöntemlerle bastırılması ve işbirlikçi yöneticilerin kolonyal anlayışlı ülkeler tarafından desteklenmesi büyük açmazların ortaya çıkmasına neden olmaktadır.
Afrika Birliği’nin yeterince etkin olamaması ve önleyici tedbirler konusunda yaptırım gücünün bulunmaması ister istemez sosyo-ekonomik sıkıntıların daha da hızlı bir ivme göstermesi söz konusu olabilir.
Afrika Birliği Komisyonu Başkanı Moussa Faki Mahamat’ın ifade ettiği üzere; sadece Covid 19 nedeniyle ortaya çıkan ekonomik krizin atlatılabilmesi için Afrika kıtasının acil olarak 154 milyar dolara ihtiyacı bulunmaktadır.
Afrika’da kolayca çözülmeye meyilli olan siyasi ve sosyal yapıdaki birçok ülke ne yazık ki dış güçlerin kolonyal anlayışlı yaklaşımlarından etkilenebilmektedir.
Özellikle Libya eski lideri Albay Muammer Kaddafi’nin 2009 yılında Afrika Birliği başkanlığı döneminde ön plana çıkardığı Afrika Birleşik Devletleri (ABD) ve buna bağlı olarak 2011’de ortaya attığı Amerikan doları ve Euro yerine Afrika ortak para birimi olarak altın dinar fikrini dillendirmesi sonrası Libya’da iç karışıklığın başlaması ve Kaddafi’nin devrilmesi düşündürücü olsa gerek.
Afrika’da birçok liderin BM Güvenlik Konseyi’nin yeniden yapılandırılmasını öngören Ezulwini Mutabakatı konusundaki ısrarlı beyanları, Fransa’ya karşı başlatılan gösteriler karşısında, birçok alanda ekonomik darboğazın yaşandığı, işsizlik ve açlığın had sefaya ulaştığı Afrika’da, Batı’nın manipülasyonu sonucu kırılgan olan yönetimler kolayca askeri darbelerle değişime uğratılmaktadır.
Sonuç olarak borç ve faiz sarmalı nedeniyle büyük sosyo-ekonomik sıkıntılarla yüz yüze kalan ülkemizin Afrika örneğinden dersler çıkartılarak bir an önce istikrara kavuşturulması büyük önem arz etmektedir.
Doğan Bekin
Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı | Dış İlişkiler Başkanı