Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Ofisi, Gazze’deki korkunç ihlaller ve olası zulümler için “sorumluluk” çağrısında bulunarak, İsrail’in Gazze’deki acımasız saldırısında öldürülenlerin yaklaşık yüzde 70’inin kadın ve çocuklar olduğunu söyledi.
BMİnsan haklarıOfisi Kasım 2023 ile Nisan 2024 tarihleri arasında Gazze’de olacak. Sivillerin savaşla öldürülmesinin suç teşkil edebilecek ve uluslararası hukuk ihlallerine ilişkin raporunu paylaştı.
Raporda, sivillere yönelik yaygın veya sistematik saldırıların insanlığa karşı suç teşkil edebileceği belirtilirken, ulusal, etnik veya dini bir grubu kısmen veya tamamen yok etme kastıyla gerçekleştirilen saldırıların “soykırım suçu” oluşturabileceği uyarısı yapıldı.
Raporda, İsrailli yetkililerin çatışmanın sona ermesinin Gazze’nin tamamen yok edilmesine ve Filistin halkının göçüne bağlı olduğuna dair defalarca yaptığı açıklamaların, Filistinlilere yönelik ayrımcılığı, düşmanlığı ve şiddeti, hatta bunların ortadan kaldırılmasını meşrulaştırmaya çalışan açıklamalarla belgelendiği belirtildi.
BM İnsan Hakları Ofisi’nin Gazze’de saldırı, bombardıman ve diğer saldırı eylemleri sonucu hayatını kaybedenlerin kişisel bilgilerini doğruladığı belirtilen raporda, “Bu ölümlerin yaklaşık yüzde 70’inin çocuk ve kadın olduğunu tespit ettik” denildi. Bu durum, ayrımcılık ve orantılılık da dahil olmak üzere uluslararası insancıl hukukun temel ilkelerinin sistematik olarak ihlal edildiğini göstermektedir. Ölümlerin gerçekleştiği konut veya benzeri yerlerin yaklaşık yüzde 80’i çocuk, yüzde 26’sı ise kadındı.” ifadeleri kullanıldı.
Raporda ayrıca Gazze’deki korkunç ihlaller ve olası vahşet suçları için hesap sorulması çağrısında bulunularak, “Uluslararası Adalet Divanı’nın (UAD) geçici tedbirler ve soykırım hakkında karar verdiği” ifade edilerek, soykırımla ilgili yasaklı davranışları önleme, koruma ve cezalandırma yönündeki uluslararası yükümlülüklerinin altı çizildi. ona.”
“İsrail, uluslararası yükümlülüklerine tam olarak ve derhal uymalı”
Raporda görüşlerine yer verilen BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, İsrail’in bu yükümlülüklere tam ve acilen uyması gerektiğini vurguladı.
Turk, rapordaki ihlallerin İsrail’in kuzey Gazze’ye yönelik saldırıları ve BM Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) faaliyetlerini etkileyen mevzuatın kabul edilmesi de dahil olmak üzere son baskılarının bir parçası olduğunu söyledi. Mevcut durum göz önüne alındığında İsrail’in uluslararası yükümlülüklerine uyması çok daha kritik ve acildir.
Türk, ciddi uluslararası hukuk ihlali iddialarının güvenilir ve tarafsız yargı organları tarafından doğru bir şekilde soruşturulması gerektiğinin altını çizerek, konuyla ilgili tüm bilgi ve delillerin toplanması ve saklanmasının önemine dikkat çekti.
Ülkelerin vahşet suçlarını önlemek için harekete geçme yükümlülüğünü hatırlatan Türk, mevcut çatışmaya ilişkin olarak Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin de dahil olduğu hesap verme mekanizmalarının varlığına dikkat çekti.
Çatışmaya taraf olan bir ülkeye silah satışı veya transferinin yanı sıra askeri, lojistik veya diğer desteklere, BM üyesi devletler tarafından uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülükleri uyarınca izin verilmektedir.financialBirleşmiş Milletler’e desteklerini değerlendirme çağrısında bulunan Türk, “Eğer bu destek uluslararası hukukun ciddi ihlali riskini taşıyorsa bu desteğin sona erdirilmesi gerekir.”
“Sivillerin benzeri görülmemiş şekilde öldürülmesi ve yaralanması, uluslararası insancıl hukukun temel ilkeleri olan saldırılarda ayrımcılık, orantılılık ve tedbir ilkelerine uyulmamasının doğrudan bir sonucudur. Ne yazık ki, bu belgelenen ihlaller saldırıların üzerinden bir yıl geçmesine rağmen hız kesmeden devam etmektedir. Savaşın başlangıcı” dedi Türk.
Türk, Gazze’deki şiddetin derhal durdurulması gerektiğini, tutuklu ve keyfi tutuklu Filistinlilerin serbest bırakılmasının yanı sıra Gazze’ye geniş çaplı insani yardım ulaştırılması gerektiğini de vurguladı.