Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin denizlerimizde doğalgaz ve petrol aramak için gösterdiği gayretler takdire şayandır. Özellikle son zamanlarda alınan dört sondaj gemisi bu gayretlerin en önemli delillerindendir. Ancak Doğalgaz ve/veya petrol arama için seçilen yerler hakkında aynı olumlu cümleleri kurmak mümkün değildir.
Sondajlar İçin Yanlış Yerler Seçilmiştir
Daha önce İskenderun körfezi ve Kıbrıs Adasının kuzeyinde yapılan, 3-4 bin metre gibi düşük derinlikli sondajlarla hiçbir sonuç alınamamıştı. Karadeniz’de Romanya’ya ait Neptün sahalarında doğalgaz bulunması sebebiyle aynı uzantıda Türkiye özel Ekonomik zonu içinde kalan Tuna 1 sahası haricinde delinen Türkal1,2,3….. ve Türkali 7 sahaları ve Amasra kuyusunda olumlu sonuç alınamamıştır. Benzer şekilde Doğu Akdeniz’de seçilen bütün sondaj yerlerinde olumlu sonuç alınamamıştır. İskenderun Körfezi, Mersin, Adana, Antalya açıklarında ve KKTC doğu ve batı bölgelerinde, son yirmi yılda yapılan bütün sondajlar olumsuz sonuçlanmıştır.
Abdulhamid Han Gemisi İçin Seçilen Sondaj Yeri de Yanlıştır
Derin sondaj yeteneğine sahip olmasına rağmen Mersin Taşucu açıklarına Abdulhamid Han Sondaj gemisinin gönderilme kararının alınması manidar görülmektedir. Anlaşılmayan bir başka husus da Abdulhamid Han gemisinin neden hala Taşucu açıklarında beklemekte olduğudur. Gemi bölgeye 10.07.2022 tarihinde ulaşmış ve Sayın Cumhurbaşkanımız, 9 Ağustos 2022’de Taşucu limanında, gemide sondaj ile ilgili brifing almıştır. Aradan kırk gün geçmesine rağmen 18.09.2022 tarihli Marine trafik raporuna göre, Navtex ilan edilen, Gazipaşa İlçemizin 55 km açıklarındaki “YÖRÜKLER 1” sondaj sahasına hala gitmemiş, Taşucu limanında demirli durmaktadır(Şekil 1).
Hükümet Doğalgaz Çıkma İhtimali Yüksek Olan Bölgelerde Çalışma Yapmalıdır
Hükümetimiz, özellikle, Şekil 2’de gösterilen Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nce İllegal olarak ruhsatlandırılan ve Münhasır Ekonomik Zon alanımız içinde kalan 4,5,6,7 nolu ruhsat alanlarının kuzey kısımlarında kalan yerlerde Navtex ilan edip sondajlar yapmalıdır( Şekil 2). Bu bölgedeki çalışmaları hızlandırmak için uzun süredir Filyos limanında demirli bulunan Kanuni sondaj gemimiz ile yine Filyos Limanında demirli Oruç reis Sismik gemimiz bölgeye gönderilmelidir.
Tavsiye Edilen Alanlar Neden Öncelikli Sondaj Alanları Olarak Tercih Edilmelidir
Bölgedeki jeolojik oluşum dikkate alındığında, Doğu Akdeniz’de şimdiye kadar bulunan bütün doğalgaz ve Petrol yataklarının, Afrika kıtasının, Akdeniz tabanından Anadolu kıtasının altına daldığı bindirme zonunun güney kısmında kaldığı görülecektir ( Şekil 3). Bu bindirme zonu Kıbrıs adasının hemen güneyinden geçmektedir ve esasında Kıbrıs, Girit gibi adaların oluşumuna sebep olan olay da bu bindirme olayıdır.
Bu bölgede su derinliği bindirme sınır bölgelerinde 3 km’ye ulaşmaktadır. Genel su derinliği 2 km kadardır. Doğu Akdeniz Jeolojisi dikkatle incelenirse, Messinian döneminde ( 7,24 milyon yıl ile 5,33 milyon yıl arası) tektonik hareketler sonucu Cebeli Tarık Boğazının çöktüğü, Akdeniz’in buharlaşma sebebiyle kuruduğu ve tabanın tuz ve Jips çökelleriyle kaplandığı ifade edilmektedir. Tuz ve jips kalınlığı 2-3 km arasında değişmektedir. Doğu Akdeniz’deki doğalgaz ve Petrol kapanlarını oluşturan ve sızmayı önleyen unsurun da bu tuz ve jips katmanları olduğu bilinmektedir. Bu verinin bir diğer anlamı, su ortalama derinliği ve tuz-jips kalınlıkları dikkate alındığında, yapılacak sondajların en az 5-6 kilometre derinliğinde olma mecburiyetidir.
Hükümetimiz, eğer gerçekten Doğu Akdeniz’de doğalgaz arıyorsa, öncelikli alanları Şekil 4’de gösterilen sarı taralı alanı tercih etmeli, daha önce bulunan ve kırmızı renklerle ifade edilen doğalgaz haznelerinin doğrultularına da özellikle önem vermelidir. Son Navtex ilan edilen alanda olduğu gibi, jeolojik olarak çok az bulunma ihtimali bulunan yerlerde vakit kaybetmemelidir.
Prof. Dr. Doğan AYDAL
Genel Başkan Yardımcısı | Ar-Ge Başkanı