Yeniden Refah Partisi Seçim İşleri Başkanı Suat Kılıç Gazete Duvar’dan Serkan Alan’a konuştu.
Suat Kılıç, Yeniden Refah Partisi’nin hala Cumhur İttifakı içinde yer aldığını ancak partisinin iktidarın adımlarından sorumlu olmadığını söyledi.Yeniden Refahlı Kılıç, “Kılıçdaroğlu- Erdoğan” tercihi yapmak gerekirse yine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı destekleyeceklerini söyledi.“Yerel seçimde ittifak olacak mı?” sorusuna da cevap veren Kılıç, “Belli yerlerde, Yeniden Refah’ın adayları desteklenirse, belli yerlerde AK Parti’nin adayları desteklenebilir” ifadelerini kullandı.Suat Kılıç’ın Gazete Duvar’da yayınlanan röportajı şöyle:
Büyük tartışmaların gölgesinde genel seçim geride kaldı. Seçmenlerin de siyasetçilerin de seçim sonrasına dair tahayyülleri vardı. Siz seçimden sonraki Türkiye’yi nasıl değerlendiriyorsunuz? Seçim sonrası yaşananlar aslında seçim öncesi gördüklerimiz ve tahmin ettiklerimizden çok farklı değil. Ekonomide önemli problemler yaşandı, bir süre daha yaşanacağı anlaşılıyor. Çünkü seçim öncesi beklentiler çok yükseldi. Seçim öncesi iktidarın farklı toplumsal ve sosyal kesimlere verdiği sözler de maliyet olarak çok yüksek rakamlara ulaştı. Bunların finanse edilmesi için vergi ve zamları kaçınılmaz olarak önlerine aldılar. Tam bu noktada biz kendilerine şunu dedik; vergi ve zamlarla memur maaşları, emekli maaşları ödenemez. Vergi ve zamlarla seçim öncesi verilen sözler finanse edilemez.‘Milli kaynak paketlerine yönelmelerini tavsiye ediyoruz’Toplumun yüzde 20’sine verilen sözleri toplumun yüzde 100’ünden vergi ve zamlarla tahsil etmeye kalktığınızda bu enflasyon olarak topluma dönecek. Finansman vergi ve zamlarla sağlandığında enflasyon kaçınılmaz olacak. Yüksek enflasyonla yüksek faiz kaçınılmaz hale gelecek. Ve senelerdir Türkiye ekonomisini sömüren, “borç faiz, enflasyon” sarmalı bir süre daha varlığını koruyacak. O nedenle bu onayladığımız bir çerçeve değil. Biz bu ekonomik modelin terk edilmesini savunuyoruz. Vergi ve zam uygulamasından çıkılmasını, milli kaynak paketlerine yönelmelerini tavsiye ediyoruz.
‘Biz hâlâ Cumhur İttifakı’ndayız’
Seçimlerden önce Cumhur İttifakı’na katılım protokolünüzde dikkat çeken başlıklardan birisi ekonomiydi. Siz Cumhur İttifakı’nda yer alma koşuluyla çeşitli sözlerin tutulmasını talep ettiniz. Bugün yapılan açıklamalara baktığımızda sizin kanadınızdan bu sözlerin tam anlamıyla hayata geçmediğini görüyoruz. Cumhur İttifakı’nda çatlak olduğu yorumları yapılıyor. Siz hâlâ Cumhur İttifakı’nda mısınız?Biz hâlâ Cumhur İttifakı’ndayız. 30 madde önümüzde ve bu protokolden vazgeçmiş değiliz. Bu protokolü sadece iki parti arasında imzalamadık. Bu protokol aynı zamanda iki partinin tabanları arasında imzalanmış bir toplumsal sözleşmedir. Bu protokolün maddeleri bizim için hâlâ önemli ve geçerliliğini korumaya devam ediyor.Ne diyor protokol? Yeni vergiler koymayın, ekonomiyi zamlarla finanse etmeyin. Ödenmiş vergileri tekrar almayın. Var olan vergilerin oranını artırmayın. Dolaylı vergilerle ekonomiyi finanse etmekten vazgeçin. Ekonomik anlamda orada söylediklerimiz bunlar. Peki protokoldeki bu maddelere uyabiliyorlar mı? Maalesef uyamıyorlar. Çünkü yirmi yılın hatalarıyla ekonomiyi finanse etmeye çalışıyorlar. Ekonomi adına bildikleri bu. Bilinenleri yapmaya devam ettikleri için bugüne kadar can sıkıcı, toplumu bunaltan, enflasyonu yükselten, faizleri şişiren yanlışlar da aynıyla devam ediyor. Bu finansman modeli doğru bir model değil. Türkiye’nin kaynağı dışarıdan bulması lazım ama yüksek faizle borçlanarak değil. Doğrudan sıcak sermayeyi yatırımlarla ülkeye çekmek gerekiyor. Bunun için de hukuk güvenliğinin, vergi güvenliğinin tesis edilmesi, Türkiye’nin iyi bir yatırım cennetine yeniden dönüştürülmesi lazım.
30 maddelik protokole ‘bağlı olun’ çağrısı!
Yarın yeni bir ittifak görüşmesi yapma gereği olsa o gün öne sürülecek şartlarla ilgili beklentilerin bir ciddiyet uyandırması, geçmişte öne sürülen şartlarla ilgili gerekliliklerin yerine getirilmesine bağlıdır. Dolayısıyla bir kez daha AK Parti’ye sesleniyoruz: 14 ve 28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı birinci ve ikinci tur seçimlerinden önce vermiş olduğumuz 30 maddelik protokolün gereklerini yerine getirme sorumluluğunu üstlendiniz. O gün öne sürdüğümüz şartların takipçisiyiz. Biz görevimizin gereğini yaptık. Ödevimizi yerine getirdik. Bundan sonra ödev AK Parti’nin üzerindedir. AK Parti de sorumluluklarının gereğini yerine getirmekle mükelleftir.– Seçimlerin ardından ekonomik tabloyla birlikte çok sayıda kişinin oy tercihine dair duyduğu pişmanlığı ifade ettiği videolar sosyal medyada paylaşılıyor. Siz uzun süre iktidarı eleştiren çalışmalar yaptınız fakat seçime az süre kala ittifakta yer aldınız. Seçmeninizde son ekonomik tabloyla birlikte pişmanlık var mı?Ek vergilerden, KDV’nin arttırılmasından, ödenmiş motorlu taşıtlar vergisini tekrar ödeyecek olmaktan dolayı rahatsızız. Arka arkaya gelen zamlardan rahatsızız. Temel tüketim maddelerine gelen zamlardan, temel gıda maddelerine gelen zamlardan rahatsızız. Raflardaki enflasyonun TÜİK enflasyonuyla örtüşmemesinden rahatsızız. Bir litre mazotu 39 liraya alıyor olmaktan, tarımda mazot, gübre, tohum, ilaç ve diğer girdilerin ortalama enflasyonun çok üzerinde artışlarla çiftçinin belini büküyor olmasından rahatsızız. Ama şunu ifade etmek lazım. Pişmanlık başka bir kavram.Toplum Sayın Erdoğan ve Sayın Kılıçdaroğlu arasında sıkışmış olmasaydı Yeniden Refah Partisi Cumhur İttifakı’nda olmazdı. Biz anahtar parti olarak Erdoğan ve Kılıçdaroğlu arasındaki sıkışmışlıktan kurtarmak zorundaydık. Zamlardan rahatsızız ama 14 Mayıs seçimleri öncesindeki ittifak kararından pişman değiliz. Hükümeti uyarıyoruz, toplum zamlardan rahatsız. Sadece Yeniden Refah değil. Sadece muhalifler değil. En sıkı, en inanmış Erdoğan’ı en çok seven AK Partililer de bu zamlardan, hayat pahalılığından, artan vergilerden rahatsız. Bu rahatsızlıkları iktidarın dikkate alması lazım.