2019 yılından sonra Dsö ye tam bağımsız şekilde teslim edilen sağlık bakanlığında neler oluyor ?
Ülkede atalarının topraklarıymış gibi, ülkenin sahibi gibi hareket eden DSÖ, bu sefer soluğu Rize’nin Küçükçayır Köyünde bulunan ılıca suyunda aldı.
DSÖ’nün iddiasına göre, andon ılıca suyundaki arsenik değeri yüksek çıktı. DSÖ nün yasalarına göre içme sularının arsenik değeri en fazla 10 mikrogram/litre olması gerekirken, Andon ılıca suyunun arsenik değeri 273,43 mikrogram olduğunu iddia etti.
Yıllardır bir çok hastalığa şifa vesilesi olan suyun yıllar sonra kansere yol açıyor olması yalanın daniskası olsa gerek. Bizler, andon ılıca suyunun yukarı kesimlerinde yerleşim yerinin olmaması, çay tarımının olmaması, suyun zehirli olmamasına en büyük somut delil olduğu görüşündeyiz.
Bu test neye göre, kime göre yapıldığının ayrıca araştırılması, İl yetkililerinin bu durumu irdelemesi görüşündeyiz. Dsö’nün yıllardır yüzbinlerce insanın ölümüne sebeb olmasıda ayrı bir çelişkidir. Deneyler ile insanların ölümüne sebeb olan bir örgüt, Bugün ne hikmetse can kurtarıcı görevini üstleniyor.
Bizler; ‘DSÖ Ülkemden defol‘ sloganı ile yolumuza devam edeceğiz. En kısa sürede de devlet yetkililerini şuura davet ediyoruz. Kendine hayrı olmayan bir örgütün, Türkiye’ye hayrı olacağını düşünmek akıl tutulmasıdır. Andon ılıca suyunun öldürücü etkisi, DSÖ’nün öldürücü deney etkisinin %1’i kadar olmadığınıda dile getirmekte fayda var.
Rize il sağlık müdürlüğünde görev yapan, Dsö ye kendini bağlı hissetmeyen, vatanını, milletini seven şuurlu yetkilileri bu konuyu aydınlatması için göreve davet ediyoruz.