İrtica kelimesinin sahih anlamı nedir diye soran olursa, Onlara irtica demek 28 şubat 1997 yılında yaşananlardır cevabını verebilirsiniz.
Ülkemizde yaşanan bu acı süreç aslında irticanın hortlayıp, Hakk’ın galebesini engellemesiydi. 28 şubat 1997 yılında şer odaklarına hizmet eden irtica zihniyeti, Türkiyede yaşanan adil düzeni kaldıramadı. Bu nedenle adına postmodern dedikleri darbeyi gerçekleştirdiler. Aslında biz bu yaşanan acı sürece pekte yabancı değiliz. 15 temmuz 2016 da aynı acı gerçekler yaşandı.
28 şubat’ta yaşanan postmodern darbedeki hedef ERBAKAN Hükümetini devirmek değildi. Asıl gaye, İslam dinini bu ülkeden kaldırmaktı. Bu hazımsızlığı ortadan kaldırma niyetli yapılan bir irticaydı, Gericilikti. 28 şubat 1997 postmodern darbesini planlayan şahısların hepsi Allah azze ve celle’nin düşmanlarıydı. Öyle ki, Bu zihniyet islam dininden zerre sevinç duymuyordu. Bu zihiniyetin görüşü şu yöndeydi. Allah bizim yönetimimize karışmaz, o sadece insanı yaratır görüşüydü. Bu nedenle bu darbe yapıldı.
Hakk’ı üstün tutanların, siyasi iktidar makamından devrilmesinin planlarıydı bu darbe.
İşin aslına bakarsak, Yenilgi, yenilgi büyüyen bir zafer vardı. Darbeyi gerçekleştiren zihniyet, kendilerince başarmış olsalarda. Asıl başarı, asıl muvaffakiyet 28 şubat 1997 sürecinde mağdur olanlarındır.
Bugün, 28 şubat postmodern darbesinde mağdur olan kişiler sayesinde bu bilinci, Bu şuuru elde ettik.
Birkez daha anladık ki, irtica demek, insanın Allah azze ve celle’nin emir ve yasaklarına göre yaşamasının kısıtlanmasıydı.