21 aralık 2021 yılında Akit gazetesinde yayınladığı makalesinde metaverseden bahseden Abdurrahman Dilipak’ın Haklılık payı bugünlerde daha da belirginleşmiş oldu.
Eğitim ve Araştırmacı Yazar Abdurrahman Dilipak’ın Makalesinde geçen Metaverse’nin tanımında, din, ahlak, merhamet, gelenek ve cinsel kimliğin ortadan kaldırılacağı ifade ediliyordu. Bugünlerde METAVERSE’nin dahada netleşmiş olduğunu görüyoruz ve Abdurrahman DİLİPAK’ın haklılık payının çoğunluk olarak doğruluyoruz.
Abdurrahman DİLİPAK’ın Makalesi:
METAVERSE insanların din, ahlak, merhamet, gelenek, hukuk ve cinsel kimlik gibi her türlü özelliklerini önce sanal ortamda kaybetmesini sağlayacak, daha sonra gerçek dünyaya yansımasını bekleyecek bir projedir.
Sanal cennette, bu dünyada sahip olmak isteyip de sahip olamadığınız her şey var. Hem de birçoğu bedava. Ya da orada işsizlik de yok, diploma da sormuyorlar. Öğrenmek istediğin şeyi öğrendiğin işle ilgili mal ya da hizmet üreterek de ödeyebilirsin. Her şey anında, çok hızlı. Okur-yazar olman da gerekmiyor, dil de bilmen gerekmiyor. Konuşuyorsun isterseniz yazıya dönüştürülüyor, ya da bir yazıyı okumak istiyorsan, makine sana okuyor. Sen bildiğin dilde konuşuyorsun karşındaki kendi dilinde anlıyor. GENESİS’te yeniden yaratılıyorsun, kendini kopyalayabiliyorsun, ölmüşlerini bu alemde diriltebilirsin de. Her şey mümkün. Cehennem yok. Sırat köprüsü de, imtihan da yok. Günah da yok sevap da. Din de yok, ahlak da, hatta hukuk da. Her şey serbest, fuhşun her türü.
Evet, T. Uludağ’ın dediği gibi, “Şu an sunulan METAVERSE sadece bir başlangıç, ilk amacı insanların gözüne hoş görünerek, sanal dünyasına toplayabildiği kadar kurban toplamak. İnsanlara sanal bir özgürlük veren bu simülatörün arkasında ise davranışlarınızı inceleyen bir yapay zeka sistemi var.”, “METAVERSE tesadüfen çıkmış bir yapı ya da oyun değildir; Şeytani düşüncelere sahip güçlerin, insanların düşüncelerini istedikleri gibi değiştirme fırsatı veren, üstüne yıllarca büyük araştırmalar yapılmış bir projedir. Kısa bir araştırma yapmanız yeterli olacaktır. Dijital ortamlardan bilgileriniz zaten toplanıyordu, çok daha fazlası METAVERSE ile sanal dünyada ortaya koyduğunuz davranışlarınızdan toplanacak. Bir insan sanal bile olsa özgür bırakıldığında, kişiliği dışına çıkarak bambaşka biri olabilir.”
Bütün taraftarlar tehlikede. Burada her türlü spor aktivitesi profesyonel şekilde ya da amatör şekilde BİREY olarak yapılabilecek. O mahalle takımları, yeşil sahalar tarih olabilir.
Zaten Chip takarsanız, HES Koduna filan da gerek kalmayacak. PCR’ye de gerek kalmayacak. Kan değerlerinin sürekli olarak yapay zeka tarafından izleneceği için, herhangi bir hastalığa yakalandığınızda anında bulunduğunuz yerde alıp götürecekler zaten.
O sanal media fenomenlerinin çoğu bu sanal dünyaya taşınacaklar. Kahinler, falcılar, büyücüler, yaşam koçları, astral yolculuğa çıkmak isteyenler, ipnozcular, Lucid Dream’cılar, hepsi orada buluşacaklar. Adnan Oktar, FETÖ, Emire Kalkancı türü tarikatlar ya da yeni birtakım tarikatlar orada dergah açacaklar. Sanal alemin rüya yorumcuları, duacılar, hatta fetvacıları olacak.
Bunlar isterse peygamberlerin, ölmüş azizlerin, liderlerin bile Avatar’ını yapabilirler. Sanal dünyada, Hz. İsa’yı gökten indirip, Deccal’i getirip savaştırabilirler. Mehdi, Mesih bu alemde her şey mümkün. Eflatun’la İbni Sina gelsin, salgını konuşsunlar. Aristo, Marks, Adam Smith bir araya gelsin, bugünün ekonomisini konuşsunlar. İbni Sina bu alemde klinik açsın. Bazı politik partiler de sanal alemde şube açabilir, miting düzenleyebilirler. Uluslararası pop starların bazıları zaten daha şimdiden orada mekan tuttular bile. Politik önderler, Avatar’lar Fan kulüpler üzerinden bir şekilde temsil edilecekler. Bankalar, döviz büroları, eğitim kurumları, AVM’ler, müzeler, kütüphaneler, sanat galerileri her şey olacak. Ölmüş bir film yıldızı bu alemde yeni filmler çekebilecek. Ölmüş bir şarkıcı, yeni bir eseri kendi sesiyle seslendirebilecek, Avatar’ı üzerinden. Kimi Kemalistler Nejla Çarpan’ı çok sevmişlerdi, MetaVerse’de “ATATÜRKKENT” bile kurabilirler. Modacılar, fuarcılar için o alem bir fırsat gibi gözükecek.
MetaVerse’de, sadece Avatar’lar yaşayacak. Siz bir kumanda ile o alemi izleyecek ve yöneteceksiniz. Bedeniniz bu dünyada kalacak. Tabii beyniniz resetlenene kadar. Daha sonra bedeniniz Kompos’a dönüştürülebilir. Ya da bir BioHacker tarafından hacklenene kadar. BioRezonans yöntemleri ile öteki dünyada yaşadıklarınızı bu dünyada da hissedebilecek, beyninize müdahale edilebilecek. Eğer beyninize chip takılmışsa zaten artık siz bir Siborg’sünüz demektir. Bu yeni dünyanın “Tanrıları” sizin çocuklarınızı telefon, tablet, bilgisayar üzerinden sizden daha yakından takip ediyorlar, tanıyorlar. Siz onları uyardığınızda size verecekleri cevapları ezberletiyorlar. Şeytan onlar için sanal bir cennet hazırlıyor. Biyolojik insan türünün son örnekleri olarak sizler, çocuklarınızı Şeytana kurban ederek onları, onların cennetine göndermeye razı mısınız! Cevabını vermeniz gereken soru bu! Bunların “beyin kontrol teknolojisi” hazır. Zaten yeni dünya düzeninin efendileri olan yeni Tanrılarının kırallığı bu şekilde mümkün olacak. Ve biz zaten bu işlere dünden razıyız. 2023 stratejik planında bunlar var. (Madde 61) “Sağlık bilimlerinin gelişimiyle biyoteknolojik ürün ve bireyselleştirilmiş ilaçlar gelişmekte, vücud değerlerini ölçen deri altı chipler akıllı saatler ve bileklikler gibi gibi giyilebilir teknolojilerin çeşitlenmesi ve kitlesel kullanımlarının yaygınlaşması beklenmektedir.”
Bu alemde dil bilmeden, okur-yazar olmadan her dili anlayabilir, konuşabilir, sözlerinizi yazıya çevirebilir, yazıları okutabilirsiniz. “Helal mi” diye sormayın, “Sentetik et”e, Chip’e fetva verecekler, buna da fetva verirler. Hoşunuza gitti mi bu dünya. Dikkat edin, ağuyu altın tas içre sunarlar, bal da onun suç ortağıdır. Biliyorum, birçok kişi, o hayali cennete ulaşmak için birileri “o keler deliğinden girmeniz gerek” dese, oraya varabilmek için kuyruğa girecek.
Bakın bu bir oyun değil, komplo değil, şaka değil.. Sanal alemde bir katliam oyununu sürekli oynayan bir çocuk, gerçek dünyada cinayet işlemeye, şiddete çok daha meyyal oluyor..
Çünkü oyun bir simülatör görevi görerek, zayıf insan beyninde istediği her şeyi normalleştiriyor. METAVERSE ise sunduğu sanal gerçeklik ile bunun çok daha fazlasını yapabilecek bir güce sahip.
Ajanlar ülke sınırları içinde değil, artık evimizin içinde, damarlarımızda, bedenimizin içinde. Gözlerimizden, kulaklarımızdan, ağzımızdan, burnumuzdan bedenimize nüfuz ediyorlar. Bazı araştırma firmaları bu işi yapıyor. Bunlardan biri Dubit Trents, içinde ülkemizin de olduğu 14 ülkedeki çocukların bilgilerini topluyor, kullanıyor, satıyor, servis ediyor. İnsanlar çocukları ile Metaverse dünyasına (Kapısında Cennet yazan Cehennem) girsin diye ŞEYTAN onlara bu kez “elma” değil anahtar uzatıyor akıllarını ve kalplerini ele geçirmek için.
Son bir not: MetaVerse insanların din, ahlak, merhamet ve cinsel kimlik gibi her türlü özelliklerini önce sanal ortamda kaybetmesini sağlayacak, daha sonra gerçek dünyaya yansımasını bekleyecek bir projedir. Tasarlanan sanal alemin şu anki şekli en basit şeklidir.
Tasarladıkları Geliştirilmiş Sanal Dünya üzerinden insanları BİYOLOJİK ROBOT’lara dönüştürmek istiyorlar. Yani bir diğer deyişle DİJİTAL KÖLELİK.. HES ile eve hapsettiler, bu şekilde, insanları Chip’leyerek, sanal dünyaya hapsetmek istiyorlar. Önce, GÖNÜLLÜ olarak evlere hapsolduk. Şimdi sıra sanal aleme yolculukta. Daha sonra, kablo ile DİJİTAL KÖLELİĞE GÖNÜLLÜ aday / denek olmaya gelecek sıra.
Uyarıyorum, çocuklarımız ve çevremize dikkat edelim.
Selâm ve dua ile.
Kaynakça: Yeni Akit